Şehit Ayetullah Sadr’ın Saddam’a yazdığı ibret verici mektup

Salam Aleykum ve rehmatullah va barakatuhu!

Eziz müselman baci gardashlarimiz! Bu mövzunu acmagda ,eziz baci qardashlarimizin bundan istifade etmeklerini ve xeberdar olmaglarini düshündüm ve inshAllah xeyirli olur.

Şehit Ayetullah Sadr’ın Saddam’a yazdığı ibret verici mektup...

Şehit Muhammed Bakır es-Sadr’ın 27 yıl önce gücünün doruğunda olan diktatör Saddam’ın sonunun nasıl olacağını kendisine net bir şekilde bildirdiği mektubu ortaya çıktı.

Saddam gücünün doruğunda İslam dünyasının büyük müctehidi Ayetullah Muhammed Bakır es-Sadr'a bir mektup göndererek ondan kendisine itaat etmesini ister.

Fakat Şehit Muhammed Bakır es-Sadr, ona verdiği cevapta ceddi Hz. Hüseyin gibi zillete boyun eğmeyeceğini bildirip, Saddam'ı nasıl bir sonun beklediğini engin basiretiyle daha o gün görmüştür. Amerika’nın işgalini, ülkenin çizmeler altında ezileceğini, mallarının yağma edileceğini, zelil bir şekilde öleceğini ve halkın onu lanetleyeceğini net bir şekilde kendisine bildiren bu gizemli mektuba Şafak Haber Ajansı Shafaqna ulaştı.

Ama gururu gözlerini kör eden Saddam onu dinlemek bir yana en ağır işkencelerle bu büyük arifi kız kardeşiyle beraber şehit etmişti. İşte Ayetullah Muhammed Bakır es-Sadr’ın Saddam’a yazdığı o mektup:

ŞEHİD SADR'IN SADDAMA CEVABI



“Ben sizin akıllı olduğunuzu zannediyordum. Sizler açık sözleri dahi inkâr ediyorsunuz. Ben size gereken sözü söyledim ve nasihatte bulundum.

Eğer kıyamete inanıyor ve hakikate ulaşmak istiyorsanız, beni dinleyin. Sizler sapıklık hastalığı ile hastalanmışsınız ve öldükten sonra dirileceğinizi unutmayın. Öldükten sonra kalpleriniz taşlaşmış ve hayvandan aşağı seviyeye düşeceksiniz.

Sizlere nasihat ettikçe daha da azıtıyorsunuz. Tıpkı Yahudiler ve şeytana uyanlar gibi, sizi kötülükten alıkoyanlara düşmanlık besliyorsunuz. Allah'a karşı savaş açmışsınız ve Allah velilerini gözaltına alıyorsunuz ve onları öldürüyorsunuz.

En ufak bir zanna dayanarak, tıpkı cahiliye dönemindeki babalarınız gibi, onları öldürüyorsunuz. Ülkemizin eserlerini yağmalıyorsunuz. Hiçbir günahı ve suçu işlemekten korkmuyorsunuz ve heva ve hevesinize uyuyorsunuz. Şehvetlerinize uydukça da, felakete sürükleniyorsunuz. Hileler yapıyorsunuz.

Irak'taki her ev, sizin elinizden kan ağlıyor ve masum insanların kanını içiyorsunuz. Siz, tıpkı bir kuru odun parçası gibisiniz. Hiç bir sözün etki etmediği taş gibisiniz. Size nasihat etmekten yoruldum.

Tağutlara tapıyorsunuz, firavunların torunusunuz. Beni ölümle tehdit edip korkutacağınızı mı zannediyorsunuz. Ölüm, halk içindeki bir gelenektir ve hepimiz ölümü tadacağız. Zalimlerin eliyle öldürülmek, Allah'ın halis kullarına olan bir ikramı değil mi?

Elinizden geleni ardınıza koymayın ve yapacağınızı yapın. Sizinle, Allah'ın huzurunda buluşacağız ve varacağınız yer kötü azaptır. Bizim nurumuzu söndürmeye çalışıyorsunuz. Bana, nasihat eder hilesi ile gelmenize şaşırıyorum.

Sizin benden razı olmanızı da beklemiyorum. Hakkı, batıla mı satmamı bekliyorsunuz? Allah'a itaati bırakıp size mi itaat edeyim. Sizi razı edip onu mu gazaplandırayım.

Eğer böyle olursa sapıtır ve hidayete ulaşanlardan olmam. Yazıklar olsun size, ne istiyorsunuz. İslam, benim yanımda alınıp satılan bir mal gibi midir? Veya bir dünya çıkarı beklentisi içinde miyim? Beni, dünya malı üzerinden korkutmaya çalışmayın. Ben, alçak insanlar gibi size elimi uzatamam ve köleler gibi de size ikrarda bulunmam.



Eğer ölümden başka korkutacak bir şeyiniz kalmamışsa, öyleyse davranın. Benim sizin isteklerinize boyun eğeceğim hayalini de, kafanızdan silip atın. Bizler, değerli insanların evlatlarıyız ve ayaklarımız asla titrememiştir.

Sizi gönderenlere ve efendilerinize aynen şunu deyin: "Eğer Bakır es-Sadr'ı, bin kere de öldürseniz, isteğinize asla ulaşamayacaksınız.

Beni öldürdükten sonra her zaman zillet ve korku içinde yaşayacaksınız. Durumunuz değişecek ve Allah, sizleri zelil edecek olanları musallat edecek ve zelil bir şekilde yenileceksiniz.

Hiç hesaplamadığınız acıları tadacak, belalara ve aşağılanmalara müptela olacaksınız. Her biriniz çöllere dağılacak, saltanatınız darmadağın olacak ve çizmeler altına alınacaksınız.

Sizler, başka şehirlere dağılacak avare olacaksınız, diyarlarınız ve mallarınız parça parça olacak ve gözlerinizi açtığınızda, halkın sizi lanetlediğini göreceksiniz. Tarih sayfalarında kara bir leke olarak anılacaksınız…

Muhammed Bakır es-Sadr 1979

Kaynak: (Şehid Sadr Ber Bolendiy-i Endişe ve Cihad, s.39)

Bismilləh!

aleykum Əs-salamu va rahmətullahi va bərakətuhu!

SubhanAllah!

رحمك الله يا مولانا

(((((


ALlah razı olsun qardaşım.


Bu məktubu çoxdan oxumuşdum. Amma, bir daha oxudum, çox gözəl təsir bağışladı. ALlah şahiddir ki, necə HƏm sevindim, həm kədərləndim.


Eh Səddam, Səddam!

Səndə Huseynin (ə) adı var, ağamızda ( Allah ona rahmət eləsün! ) Huseynin (ə) qanı var !


Sən bu ada layiq olmasan da, ağamız bu ada da , qana da layiq bir insan olub! (((

Mən bildiyim qədəri ilə Səddam ağadan(r.a) yazıb onun İmam Xomeyni (r.a) və işləri əleyhinə fətva verməyini istəmişdi.

Ağa (r.a) isə bu məktubu ilə ona birdəfəlik və qəti şəkildə rədd cavabı vermişdi.


Allah rahmət eləsün!

BU məktubu oxuduqca sanki, - təbiri caizdirsə - ruhum təzələndi.

Ümumiyyətlə, Ali Sadr çox mərd sülalədir və bu sülalənin alimləri Səddama etiraz ediblər.

Qardaşım, mövzuya görə təşəkkürlər!

Allah razı olsuN!

Bismilləh!

aleykum Əs-salamu va rahmətullahi va bərakətuhu!

SubhanAllah!

رحمك الله يا مولانا

(((((


ALlah razı olsun qardaşım.


Bu məktubu çoxdan oxumuşdum. Amma, bir daha oxudum, çox gözəl təsir bağışladı. ALlah şahiddir ki, necə HƏm sevindim, həm kədərləndim.


Eh Səddam, Səddam!

Səndə Huseynin (ə) adı var, ağamızda ( Allah ona rahmət eləsün! ) Huseynin (ə) qanı var !


Sən bu ada layiq olmasan da, ağamız bu ada da , qana da layiq bir insan olub! (((

Mən bildiyim qədəri ilə Səddam ağadan(r.a) yazıb onun İmam Xomeyni (r.a) və işləri əleyhinə fətva verməyini istəmişdi.

Ağa (r.a) isə bu məktubu ilə ona birdəfəlik və qəti şəkildə rədd cavabı vermişdi.


Allah rahmət eləsün!

BU məktubu oxuduqca sanki, - təbiri caizdirsə - ruhum təzələndi.

Ümumiyyətlə, Ali Sadr çox mərd sülalədir və bu sülalənin alimləri Səddama etiraz ediblər.

Qardaşım, mövzuya görə təşəkkürlər!

Allah razı olsuN!

Salam aleykum eziz qardashim!

Haglisan ve dogru buyurursan.

Men bu mektubu bura yerleshdirmekde bir megsedim de vardir ki,bezi menbeler ve özlerini müselman adlandiran toplumlar "Baas" rezimi kimi ve özlerini "Selefi" adlandiran Vahabiler bu gözel

insanin adindan o zamanlar ona laig olmayan shaiyeler yaymishdilar. Güya ki, Aga (Allah ona rehmet elesin) Amerikanin ve Sionistlerin adamidir ve Irak müselmanlarinin parcalanmasina ve

müselmanlarin esas düshmenlerinden olan bir figuradir.

Allah sizden de razi olsun.

Allahin salam ve rehmeti üzerine olsun.

Salam Aleykum ve rehmatullah va barakatuhu!

Eziz müselman baci gardashlarimiz! Bu mövzunu acmagda ,eziz baci qardashlarimizin bundan istifade etmeklerini ve xeberdar olmaglarini düshündüm ve inshAllah xeyirli olur.

Şehit Ayetullah Sadr’ın Saddam’a yazdığı ibret verici mektup...

Şehit Muhammed Bakır es-Sadr’ın 27 yıl önce gücünün doruğunda olan diktatör Saddam’ın sonunun nasıl olacağını kendisine net bir şekilde bildirdiği mektubu ortaya çıktı.

Saddam gücünün doruğunda İslam dünyasının büyük müctehidi Ayetullah Muhammed Bakır es-Sadr'a bir mektup göndererek ondan kendisine itaat etmesini ister.

Fakat Şehit Muhammed Bakır es-Sadr, ona verdiği cevapta ceddi Hz. Hüseyin gibi zillete boyun eğmeyeceğini bildirip, Saddam'ı nasıl bir sonun beklediğini engin basiretiyle daha o gün görmüştür. Amerika’nın işgalini, ülkenin çizmeler altında ezileceğini, mallarının yağma edileceğini, zelil bir şekilde öleceğini ve halkın onu lanetleyeceğini net bir şekilde kendisine bildiren bu gizemli mektuba Şafak Haber Ajansı Shafaqna ulaştı.

Ama gururu gözlerini kör eden Saddam onu dinlemek bir yana en ağır işkencelerle bu büyük arifi kız kardeşiyle beraber şehit etmişti. İşte Ayetullah Muhammed Bakır es-Sadr’ın Saddam’a yazdığı o mektup:

ŞEHİD SADR'IN SADDAMA CEVABI



“Ben sizin akıllı olduğunuzu zannediyordum. Sizler açık sözleri dahi inkâr ediyorsunuz. Ben size gereken sözü söyledim ve nasihatte bulundum.

Eğer kıyamete inanıyor ve hakikate ulaşmak istiyorsanız, beni dinleyin. Sizler sapıklık hastalığı ile hastalanmışsınız ve öldükten sonra dirileceğinizi unutmayın. Öldükten sonra kalpleriniz taşlaşmış ve hayvandan aşağı seviyeye düşeceksiniz.

Sizlere nasihat ettikçe daha da azıtıyorsunuz. Tıpkı Yahudiler ve şeytana uyanlar gibi, sizi kötülükten alıkoyanlara düşmanlık besliyorsunuz. Allah'a karşı savaş açmışsınız ve Allah velilerini gözaltına alıyorsunuz ve onları öldürüyorsunuz.

En ufak bir zanna dayanarak, tıpkı cahiliye dönemindeki babalarınız gibi, onları öldürüyorsunuz. Ülkemizin eserlerini yağmalıyorsunuz. Hiçbir günahı ve suçu işlemekten korkmuyorsunuz ve heva ve hevesinize uyuyorsunuz. Şehvetlerinize uydukça da, felakete sürükleniyorsunuz. Hileler yapıyorsunuz.

Irak'taki her ev, sizin elinizden kan ağlıyor ve masum insanların kanını içiyorsunuz. Siz, tıpkı bir kuru odun parçası gibisiniz. Hiç bir sözün etki etmediği taş gibisiniz. Size nasihat etmekten yoruldum.

Tağutlara tapıyorsunuz, firavunların torunusunuz. Beni ölümle tehdit edip korkutacağınızı mı zannediyorsunuz. Ölüm, halk içindeki bir gelenektir ve hepimiz ölümü tadacağız. Zalimlerin eliyle öldürülmek, Allah'ın halis kullarına olan bir ikramı değil mi?

Elinizden geleni ardınıza koymayın ve yapacağınızı yapın. Sizinle, Allah'ın huzurunda buluşacağız ve varacağınız yer kötü azaptır. Bizim nurumuzu söndürmeye çalışıyorsunuz. Bana, nasihat eder hilesi ile gelmenize şaşırıyorum.

Sizin benden razı olmanızı da beklemiyorum. Hakkı, batıla mı satmamı bekliyorsunuz? Allah'a itaati bırakıp size mi itaat edeyim. Sizi razı edip onu mu gazaplandırayım.

Eğer böyle olursa sapıtır ve hidayete ulaşanlardan olmam. Yazıklar olsun size, ne istiyorsunuz. İslam, benim yanımda alınıp satılan bir mal gibi midir? Veya bir dünya çıkarı beklentisi içinde miyim? Beni, dünya malı üzerinden korkutmaya çalışmayın. Ben, alçak insanlar gibi size elimi uzatamam ve köleler gibi de size ikrarda bulunmam.



Eğer ölümden başka korkutacak bir şeyiniz kalmamışsa, öyleyse davranın. Benim sizin isteklerinize boyun eğeceğim hayalini de, kafanızdan silip atın. Bizler, değerli insanların evlatlarıyız ve ayaklarımız asla titrememiştir.

Sizi gönderenlere ve efendilerinize aynen şunu deyin: "Eğer Bakır es-Sadr'ı, bin kere de öldürseniz, isteğinize asla ulaşamayacaksınız.

Beni öldürdükten sonra her zaman zillet ve korku içinde yaşayacaksınız. Durumunuz değişecek ve Allah, sizleri zelil edecek olanları musallat edecek ve zelil bir şekilde yenileceksiniz.

Hiç hesaplamadığınız acıları tadacak, belalara ve aşağılanmalara müptela olacaksınız. Her biriniz çöllere dağılacak, saltanatınız darmadağın olacak ve çizmeler altına alınacaksınız.

Sizler, başka şehirlere dağılacak avare olacaksınız, diyarlarınız ve mallarınız parça parça olacak ve gözlerinizi açtığınızda, halkın sizi lanetlediğini göreceksiniz. Tarih sayfalarında kara bir leke olarak anılacaksınız…

Muhammed Bakır es-Sadr 1979

Kaynak: (Şehid Sadr Ber Bolendiy-i Endişe ve Cihad, s.39)

Çox sağ ol qardaş!Bu məktub haqqında nə eşitmişdim nə oxumuşdum.İnsan ruhuna gözəl təsir edən məktubdur.
Allah Ağaya rəhmət eləsin!
Ağa gərək o məktubdan bütün diktatorlar üçün yazaydı!!!

Çox sağ ol qardaş!Bu məktub haqqında nə eşitmişdim nə oxumuşdum.İnsan ruhuna gözəl təsir edən məktubdur.
Allah Ağaya rəhmət eləsin!
Ağa gərək o məktubdan bütün diktatorlar üçün yazaydı!!!

Salam aleykum qardash!

Sizde sag olun ,ezizim. Her zamanda oldugu kimi, zamanemizde de zalimlara mektublar yazilir,amma ne yazig ki,o mektublarin zamaninda gün üzüne cixmasina mane olan, ünsürler var.

Buna misal olarag Xomeyni Aganin (Allah ona rehmet elesin) o dövrde SSRI-nin birinci katibi olan, Gorbacova yazdigi mektub. Ahmednecatin Busha yazdigi mektubu ve bu kimi mektublarin sayi

yeterin geder coxdur,amma dediyim kimi vaxtinda üze cixmagina mane olurlar.inshAllah Allahinn izniyle bu kimi kektublarin ardi gelecek.

Allahin salam ve bereketi üzerinize olsun.

Salam aleykum qardash!

Sizde sag olun ,ezizim. Her zamanda oldugu kimi, zamanemizde de zalimlara mektublar yazilir,amma ne yazig ki,o mektublarin zamaninda gün üzüne cixmasina mane olan, ünsürler var.

Buna misal olarag Xomeyni Aganin (Allah ona rehmet elesin) o dövrde SSRI-nin birinci katibi olan, Gorbacova yazdigi mektub. Ahmednecatin Busha yazdigi mektubu ve bu kimi mektublarin sayi

yeterin geder coxdur,amma dediyim kimi vaxtinda üze cixmagina mane olurlar.inshAllah Allahinn izniyle bu kimi kektublarin ardi gelecek.

Allahin salam ve bereketi üzerinize olsun.

Allah Şeyxə rəhmət eləsin. Bəsirət gözü açılmış insan bu şərəfsiz Səddama höccəti tamamlamışdır. Böyük ehtimalla Səddam it damlarında, kanalizasiya quyularında gizlənəndə, rəz il vəziyyətə düşəndə, dar ağacına çəkiləndə mərhum Şeyxin məkrubunu dəfələrlə xatırlamışdır.

Allah Şehid Sadra rehmet elesin!