Ve onuda deyimki Abu Sufyan ordusu niki ile yazan ezizimizin qabaginda sulu sichovula donmeyine baxma,
Haqq gelende batil ne olar?
Отправлено 18 ноября 2009 - 01:40
Отправлено 01 мая 2010 - 11:44
Buxari və Ustadı Muhammad İbn Yəhya Əz-Zuhli
1.Hatim ibn Ahmed ibn Muhammed şöyle dedi: Ben Müslim ibnu'l-Haccac'dan işittim, söyle diyordu:
Muhammed ibn Yahya bizlere: Buhârî'ye kelâm ilminden herhangi bir şey sormayın. Çünkü o eğer bizim üzerinde bulunduğumuz görüş hilâfına cevâb verirse, onunla aramızda ayrılık vâkı' olur ve Buhârâ'daki Nâsibî, Rafızî, Cehmî ve Murciîler'in herbiri bizlerdeki bu ayrılıktan sevinirler dedi.
2.Ebû Hâmid ibnu'ş-Şarkî de şöyle dedi: Ben Muhammed ibn Yahya ez-Zuhlî'den işittim, o şöyle diyordu: Kur'ân Allah'ın kelâmıdır; mahlûk değildir. Kim "Lâfzî bi1-Kur'ânı mahlûkun" iddiasında bulunursa, o bir bid'atçıdır; onunla bir mecliste oturulmaz ve onunla konuşulmaz. Her kim Muhammed ibn İsmaile giderse onu ittihâm ediniz. Çünkü onun meclisinde, onun mezhebinde olanlardan başkası hâzır olmaz.
3.el-Hâkim de şöyle dedi: Bu lâfz mes'elesinde Buhârî ile ez-Zuhlî arasındaki hâdise vâki' olunca, insanlar Buhârî'den kesildiler. Yalnız Müslim ibnul-Haccâc ile Ahmed İbn Seleme, Buhârî'den kesilmedi ler. ez-Zuhlî: Dikkat edin, her kim lâfza kail olduysa artık ona bizim meclisimize gelmesi helâl olmaz, dedi. Onun bu sözü üzerine Müslim ridâsını başlığının üstüne aldı ve insanların gözleri önünde kalkıp gitti. Akabinde Zuhlî'den yazmış olduğu hadîslerin hepsini bir hammâlın sırtına yükleyip, Zuhlî'ye gönderdi. Onun için Sâhih'inde Buhâri'nin ve Zuhlî'nin isimleri hiç yoktur ve Sâhih'inde onlardan hiçbiri hadîs rivayet etmemiştir. Buhârî'ye gelince o, Zuhlî'den birçok hadîsler rivayet etmiştir. Lâkin o bu rivayetlerini: "Ahbâranî Muhammed =Bana Muhammed haber verdi" lâfzıyle veya Zuhlî'yi dedesine nisbet ederek: "Bize Muhammed ibn Hâlid tahdîs etti"[2] lâfzıyle rivayet eder. Zikr edilen nefretleşmenin meydana gelişinden dolayı Zuhlî'yi tanınacağı ma'rûf ismiyle zikr etmez.
4.Yine el-Hâkim Ebû Abdillah şöyle dedi: Ben Muhammed ibn Hennâî'den işittim, şöyle diyordu: Ben Ahmed ibn Seleme en-Nîşâbûrî'den işittim, söyle diyordu: Ben el-Buhârinin yanına girdim de: Yâ Ebâ Abdillah! Şu Zuhlî, Horasan'da bilhassa bu şehirde makbul bir zâttır. Bununla beraber şu meseleye dalmış, inâd ve husûmet etmiştir. Bundan dolayı bizden hiç kimse o mesele hakkında ona bir kelâm etmeye muktedir olamıyor. Binâenaleyh sen ne dersin? dedim. Buhârî avucu ile sakalının üzerinden tuttu da şunları söyledi:
"Ben işimi Allaha ısmarlıyorum. Çünkü Allah kullarını çok iyi görendir" (el-Mu'min: 40/44) Yâ Allah, şübhesiz Sen bilmektes in ki, ben Nîşâbûr'da ferahlanm ak, aşırılık ve taşkınlık için ikaamet etmek istemedim, başbuğ olmak isteğiyle de oturmadım. Ancak muhaliflerin galebesin den dolayıdır ki, gönlüm vatana dönmek istememiştir. Hâl böyle iken şu adam bana karşı başka birşey için değil, sırf Allahın bana vermiş olduğunu hased için kasdetmiştir.
Bundan sonra Buhârî: Yâ Ahmed, ben yarın buradan çıkıp gideceğim. Sizler de elbet bu zâtın benim için olan sözlerinden kurtulacaksınız, dedi.
Yine el-Hâkim dedi ki: Hafız Ebû Abdillah ibnu'l-Ahrem şöyle demiştir: Müslim ibnul-Haccâc ile Ahmed ibn Seleme, Buhârî'ye bağlılıkları sebebiyle Muhammed ibn Yahya ez-Zuhlî'nin meclisinden kalktıkları zaman, ez-Zuhlî, Buhârî'yi kasdederek: O adam bu şehirde sakin olamaz, dedi. İşte Buhârî bu sözden ötürü endişelendi de oradan başka yere gitti.
5.Muhammed ibn Nasr söyle dedi: Ben Buhârî'den işittim, o şöyle diyordu: Her kim benim "Lâfzî bi'l-Kur'ânı mahlûkun" dediğimi iddia ederse o bir yalancıdır. Çünkü ben o sözü söylemedim.
Bunun üzerine o, Buhârî'ye hitaben: Yâ Ebâ Abdillah! İnsanlar bu mes'eleye dalmışlar ve çok söz etmişlerdir, dedi. Buhârî de. Sana söylemekte olduğum sözden başka bir sözüm yoktur, dedi.
Güründüyü kimi Buxarinin ustadı Muhammad İbn Yəhya Əz-Zuhli onu bu məsələdə ittiham etmişdir. Buxari isə ittihamçılara qarşı "Her kim benim "Lâfzî bi'l-Kur'ânı mahlûkun" dediğimi iddia ederse o bir yalancıdır."cavabını verərək öz ustadını yalançılıqda ittiham etmişdir. Ortaya belə bir sual çıxır:
"Səhihul-Buxari" türk dilində "Giriş"
Ay Buxari, əgər sənin ustadın yalançıdırsa onda sən nəyə görə yalançıdan öz səhih kitabında hədislər rəvayət edirsən? Bəlkə ustadının rəvayət etdiyi hədislərdə yalandır? Bəlkə ay Buxari, sən özün yalançısan?
Отправлено 27 декабря 2010 - 14:12
Zillət bizdən uzaqdır !
Отправлено 20 февраля 2011 - 21:13
bu Mamər kimdir? Mamər b. Ubeyd?5. Əgər sübut etsən ki, bu Ma`mərin sözüdür, onda yazılanlara görə Quranı doğru dürüst bilməyən, Xavəricin zırından olan Ma`mərin sözünün "Səhih"in təfsir kitabında nə işi var? Ümumiyyətlə Ma`mər və Buxari münasıbəti?
Отправлено 25 февраля 2011 - 16:48
Yəhya əz-zuhli dönəminin ən önəmli hədis və sünnət imamlarından birisidir.Ancaq özünə İmam Buxari'nin sözlərini yaxşı başa düşmədən ve ya önyarğı ilə dəğərləndirərək nakledenler səbəbiylə Zuhli Rahiməhullah İmam buxari'yə sərt davranmış,buxari isə ona hörməti tərk etməmişdir. İmam Buxari'nin - bildigim qədərilə - Zuhli'yi ismən tənqid etdiginə dair bir bilgi bulunmadığı kimi onun revayetlerini hüccət sayıb səhihinə almışdırBuxari və Ustadı Muhammad İbn Yəhya Əz-Zuhli
1.Hatim ibn Ahmed ibn Muhammed şöyle dedi: Ben Müslim ibnu'l-Haccac'dan işittim, söyle diyordu:
Muhammed ibn Yahya bizlere: Buhârî'ye kelâm ilminden herhangi bir şey sormayın. Çünkü o eğer bizim üzerinde bulunduğumuz görüş hilâfına cevâb verirse, onunla aramızda ayrılık vâkı' olur ve Buhârâ'daki Nâsibî, Rafızî, Cehmî ve Murciîler'in herbiri bizlerdeki bu ayrılıktan sevinirler dedi.
2.Ebû Hâmid ibnu'ş-Şarkî de şöyle dedi: Ben Muhammed ibn Yahya ez-Zuhlî'den işittim, o şöyle diyordu: Kur'ân Allah'ın kelâmıdır; mahlûk değildir. Kim "Lâfzî bi1-Kur'ânı mahlûkun" iddiasında bulunursa, o bir bid'atçıdır; onunla bir mecliste oturulmaz ve onunla konuşulmaz. Her kim Muhammed ibn İsmaile giderse onu ittihâm ediniz. Çünkü onun meclisinde, onun mezhebinde olanlardan başkası hâzır olmaz.
3.el-Hâkim de şöyle dedi: Bu lâfz mes'elesinde Buhârî ile ez-Zuhlî arasındaki hâdise vâki' olunca, insanlar Buhârî'den kesildiler. Yalnız Müslim ibnul-Haccâc ile Ahmed İbn Seleme, Buhârî'den kesilmedi ler. ez-Zuhlî: Dikkat edin, her kim lâfza kail olduysa artık ona bizim meclisimize gelmesi helâl olmaz, dedi. Onun bu sözü üzerine Müslim ridâsını başlığının üstüne aldı ve insanların gözleri önünde kalkıp gitti. Akabinde Zuhlî'den yazmış olduğu hadîslerin hepsini bir hammâlın sırtına yükleyip, Zuhlî'ye gönderdi. Onun için Sâhih'inde Buhâri'nin ve Zuhlî'nin isimleri hiç yoktur ve Sâhih'inde onlardan hiçbiri hadîs rivayet etmemiştir. Buhârî'ye gelince o, Zuhlî'den birçok hadîsler rivayet etmiştir. Lâkin o bu rivayetlerini: "Ahbâranî Muhammed =Bana Muhammed haber verdi" lâfzıyle veya Zuhlî'yi dedesine nisbet ederek: "Bize Muhammed ibn Hâlid tahdîs etti"[2] lâfzıyle rivayet eder. Zikr edilen nefretleşmenin meydana gelişinden dolayı Zuhlî'yi tanınacağı ma'rûf ismiyle zikr etmez.
4.Yine el-Hâkim Ebû Abdillah şöyle dedi: Ben Muhammed ibn Hennâî'den işittim, şöyle diyordu: Ben Ahmed ibn Seleme en-Nîşâbûrî'den işittim, söyle diyordu: Ben el-Buhârinin yanına girdim de: Yâ Ebâ Abdillah! Şu Zuhlî, Horasan'da bilhassa bu şehirde makbul bir zâttır. Bununla beraber şu meseleye dalmış, inâd ve husûmet etmiştir. Bundan dolayı bizden hiç kimse o mesele hakkında ona bir kelâm etmeye muktedir olamıyor. Binâenaleyh sen ne dersin? dedim. Buhârî avucu ile sakalının üzerinden tuttu da şunları söyledi:
"Ben işimi Allaha ısmarlıyorum. Çünkü Allah kullarını çok iyi görendir" (el-Mu'min: 40/44) Yâ Allah, şübhesiz Sen bilmektes in ki, ben Nîşâbûr'da ferahlanm ak, aşırılık ve taşkınlık için ikaamet etmek istemedim, başbuğ olmak isteğiyle de oturmadım. Ancak muhaliflerin galebesin den dolayıdır ki, gönlüm vatana dönmek istememiştir. Hâl böyle iken şu adam bana karşı başka birşey için değil, sırf Allahın bana vermiş olduğunu hased için kasdetmiştir.
Bundan sonra Buhârî: Yâ Ahmed, ben yarın buradan çıkıp gideceğim. Sizler de elbet bu zâtın benim için olan sözlerinden kurtulacaksınız, dedi.
Yine el-Hâkim dedi ki: Hafız Ebû Abdillah ibnu'l-Ahrem şöyle demiştir: Müslim ibnul-Haccâc ile Ahmed ibn Seleme, Buhârî'ye bağlılıkları sebebiyle Muhammed ibn Yahya ez-Zuhlî'nin meclisinden kalktıkları zaman, ez-Zuhlî, Buhârî'yi kasdederek: O adam bu şehirde sakin olamaz, dedi. İşte Buhârî bu sözden ötürü endişelendi de oradan başka yere gitti.
5.Muhammed ibn Nasr söyle dedi: Ben Buhârî'den işittim, o şöyle diyordu: Her kim benim "Lâfzî bi'l-Kur'ânı mahlûkun" dediğimi iddia ederse o bir yalancıdır. Çünkü ben o sözü söylemedim.
Bunun üzerine o, Buhârî'ye hitaben: Yâ Ebâ Abdillah! İnsanlar bu mes'eleye dalmışlar ve çok söz etmişlerdir, dedi. Buhârî de. Sana söylemekte olduğum sözden başka bir sözüm yoktur, dedi.
Güründüyü kimi Buxarinin ustadı Muhammad İbn Yəhya Əz-Zuhli onu bu məsələdə ittiham etmişdir. Buxari isə ittihamçılara qarşı "Her kim benim "Lâfzî bi'l-Kur'ânı mahlûkun" dediğimi iddia ederse o bir yalancıdır."cavabını verərək öz ustadını yalançılıqda ittiham etmişdir. Ortaya belə bir sual çıxır:
"Səhihul-Buxari" türk dilində "Giriş"
Ay Buxari, əgər sənin ustadın yalançıdırsa onda sən nəyə görə yalançıdan öz səhih kitabında hədislər rəvayət edirsən? Bəlkə ustadının rəvayət etdiyi hədislərdə yalandır? Bəlkə ay Buxari, sən özün yalançısan?
Сообщение отредактировал imam_hanafi: 25 февраля 2011 - 16:51
Отправлено 22 марта 2011 - 19:24
eee gedib oz kitablarivizin derdini cekin.. buxari her hedsi yazmazdan evvel.. 2 ruket namaz qilib... siz oz kitablariviza baxin.. sonra gelin..əl-Buxari təkfir olunmayıb, əz-Zuhli ilə onun arasındakı ixtilafın səbəbi vardır...
Abu Sufyan ordusu, dolayı yolla əlləşib vuruşur və əl-Buxarini digər alimlərin sözləri ilə kafir çıxarmaq istəyir, amma bir şey göstərə bilməyib...inşəAllah bu barədə qarşıda imkan olsa izah verməyə çalışacağam, Allahın izni ilə!
Hələlik!
Əlləşib vuruşub deyəndə ki, Əbu Hureyrə kimi torbamdan bir şey çıxartmamışam ki,!? Sizinkilər nə deyib ondan bir hissə yazmışam. Türk dilində də Buxarinin "Səhih"inin müqəddiməsindən bir parça yerləşdirmişəm. Allah hamıya göz də verib ağıl da. Böhtan atmadan oxuyaq nəticə əldə edək.
محمد بن إسمعيل البخاري أبو عبد الله: قدم عليهم الرى سنة مائتين وخمسين روى عن عبدان المروزى وأبي همام الصلت بن محمد والفريابي وابن أبي أويس، سمع منه أبي وأبو زرعة ثم تركا حديثه عندما كتب إليهما محمد بن يحيى النيسابوري أنه أظهر عندهم أن لفظه بالقرآن مخلوق
...............Ondan (Buxaridən) atam və Əbu Zər`ə eşitdilər. Muhəmməd b. Yəhaya Ən-Nisaburi atam və Əbu Zər`əyə yazandan sonra ki, "Buxari onların yanında izhar edibdir ki, Quran oxuyarkən onun ləfzi məxluqdur" hər ikisi onu (yə`ni onun rəvayət etdiyi hədisləri) tərk etdilər.
"Əc-Cərh vat-Tədil" 7/191 nömrə 1086
Отправлено 22 марта 2011 - 20:16
eee gedib oz kitablarivizin derdini cekin.. buxari her hedsi yazmazdan evvel.. 2 ruket namaz qilib... siz oz kitablariviza baxin.. sonra gelin..
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُونُوا قَوَّامِينَ لِلَّهِ شُهَدَاءَ بِالْقِسْطِ ۖ وَلَا يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَآنُ قَوْمٍ عَلَىٰ أَلَّا تَعْدِلُوا ۚ اعْدِلُوا هُوَ أَقْرَبُ لِلتَّقْوَىٰ ۖ وَاتَّقُوا اللَّهَ ۚ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ
"Ey iman gətirənlər, (bütün fərdi və ictimai işlərdə) həmişə Allaha görə möhkəm və mətin dayanan və ədalətə şəhadət verənlərdən olun! Hər hansı bir dəstə ilə düşmənçilik sizi ədalətsizliyə vadar etməsin. Ədalətli olun, ki, o, təqvaya daha yaxındır. Təqvalı olun! Həqiqətən Allah etdiklərinizdən xəbərdardır" ("Əl-Maidə",8)0 пользователей, 1 гостей, 0 скрытых пользователей