Risaleyi Nur Kulliyati-da "Qurani Kerimin"tefsiridir.orada Allahdan ,PEygamberimizden daniwir.bize Allahi tanidir.mence hec biriniz deqiq oxumamisiniz o kitabi.Allah Qorusun sizi.Qurandan Ayeler coxdur orda.Her sehifede Allahdan behs edir.neyi pisdirki o kitabin.Qeflete duwmuyun.Indiye qeder gelen tefsirlerdendir
Dost istersen Allah yetar.YARAN istersen Kur"An yeter,Mal istersen Kanaat yeter.Duwman istersen Nefis yeter.Nasihat istersen ÖlÜM yeter.Risalei Nur... Bedii zaman Said Nursi
Göz suretlerdeki guzellikleri ve alem-i mubsiratda guzel mu-cizatı qudretin envaini tamasha eder.vazife,nazari ibretle Saniine shukrandir.Nazara mahsus lezzet ve elem malumdur,tarife hacet yok.Risaleyi Nur ---Bediuzaman Said Nursi
Zâtınızın şahsıma karşı haddimden pek çok ziyade hüsn-ü zannınızı, Risale-i Nur'un şahs-ı manevîsi namına kabul edebilirim; yoksa kendimi o makamlarda görmek benim haddim değil.
Hem "Risale-i Nur'un mesleği tarîkat değil, hakikattır; sahabe mesleğinin bir cilvesidir. Bu zaman, tarîkat zamanı değil, imanı kurtarmak zamanıdır." Risale-i Nur, bu hizmeti lillahilhamd en müşkil ve ağır zamanlarda yapmış ve yapıyor. Risale-i Nur dairesi, Hazret-i Ali ve Hasan ve Hüseyn'in (R.A.) ve Gavs-ı Azam'ın (K.S.) -ihbarat-ı gaybiyeleriyle- şakirdlerinin bu zamanda bir dairesidir. Çünki Hazret-i Ali, üç keramet-i gaybiyesiyle Risale-i Nur'dan haber verdiği gibi; Gavs-ı Azam (K.S.) da kuvvetli bir surette Risale-i Nur'dan haber verip tercümanını teşci' etmiş. Bu mahrem dört risale, Keramet-i Aleviye ve Gavsiyeye ait dört risale inşâallah bir vakit size gönderilebilir. Mahkeme ehl-i vukufu onlara itiraz edememiş, yalnız "Bu yazılmamalı idi" diye küçük bir tenkid etmişler. Ben de cevab verdim, onlar sustular. Zâten Üveysî bir surette doğrudan doğruya hakikat dersimi Gavs-ı Azam'dan (K.S.) ve Zeynelâbidîn (R.A.) ve Hasan Hüseyin (R.A.) vasıtasıyla İmam-ı Ali'den (R.A.) almışım. Onun için, hizmet ettiğimiz daire onların dairesidir.Risaleyi NUr--Emir Dag Kulliyyati. Bedii Zaman Said Nursi
Said Nursinin mehkemede hakimi susdurdugu cavabi------------«Güneş gibi hakikat-i îmaniye ve Kur'aniye, yerdeki muvakkat ışıkların cazibesine tabi ve âlet olmadığı gibi; o hakikati cidden tanıyan, değil küre-i arzdaki hâdisata belki kâinata da âlet edemez» diye onları susturdum.
D@RKNES
Регистрация: 20 июл 2010Offline Активность: 20 июл 2010 22:14