Перейти к содержимому


Hakkani

Регистрация: 01 мар 2010
Offline Активность: 18 июл 2012 12:30

#90134 İki nəfər arasında elmi müzakirə

Написано Hakkani 06 апреля 2012 - 23:59

Mene maraqlidir N_N nickli elmi müzakire etmek isteyir, selefi dövründe elmi müzakireyi alimler, dinde söz sahibi, elimde bir yere gelmiş şexsler dini elmi müzakire edirdiler, N_N nickli sualim var :

Hansi dini tehsilin var ki, dini elmi müzakire etmek isteyirsen ?


#63978 Öz qızı ilə evlənmək!

Написано Hakkani 20 октября 2010 - 11:44

yaxşı, yuxarıda ibni Həzmə bir quş qoydun görək Qurtubi necə olacaq:

Derim kî: Kişinin zinadan olma kızı yahut kızkardeşi ya da zinadan olma oğlunun kızını nikahlaması hususunda fukaha arasında görüş ayrılığı vardır. Aralarında İbnu'l-Kasım'ın da bulunduğu bir topluluk, bunu haram kabul etmiştir. Ebu Hanife ve mezhebine mensub fukahanın görüşü de budur. Aralarında Abdu'l-Melik İbnu'l-Macişun'un da bulunduğu başkaları ise bunu caiz kabul etmişlerdir. Bu Şafiî'nin de görüşüdür.


İmam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, Buruç Yayınları: 12/587-590.

Nisa Suresi 23. Ayette Kurtubi'nin Tefsiri

14. Zina İlişkisi Haram Kılar mı?

Fukaha, zina yoluyla ilişki kurmanın, kadını (ilişki kuranın usûl ve fürû'una) haram kılıp kılmadığı hususunda farklı kanaatlere sahiptirler.

İlim ehlinin çoğunluğu der ki: Bir adam, bir kadına zina yoluyla yaklaşacak olsa, bundan dolayı o kadını nikahlaması o kocaya haram olmaz. Aynı şekilde karısının annesi yahut kızı ile zina edecek olursa, yukarısı ona haram olmaz, Ona had uygulanması yeterlidir. Bundan sonra artık kendi karısı ile duhulü mümkündür.

Kim bir kadın ile zina eder, sonra o kadının annesini yahut kızını nikahlamak isterse, bundan dolayı her ikisi de ona haram olmaz.


Bir başka kesim ise ona haram olacağını söylemişlerdir. Bu görüş îmran b. Husayn'dan rivayet edilmiştir, eş-Şa'bî, Ata, el-Hasen, Süfyan-ı Sevrî, Ahmed İshak ve Rey ashabı bu görüştedir. Bu görüş Malik'ten de rivayet edilmiştir. Ondan gelen rivayete göre zina, anneyi ve kızı haram kılar ve (bu ba­kımdan) tıpkı helâl ilişki gibidir. Bu aynı zamanda (Mâliki mezhebine mensup) Iraklıların da görüşüdür.

Hakkani'nin notu:Elməddin hanı Malik'e göre kişi zinadan olan öz qızı ilə dahi evlənəbilirdi? Bax yuxarıda İmam Malik: kişi,zina etdiyi qadının öz; amma kendisine üvey olan qızıyla dahi evlənəməz demiş.Aşağıda isə erkeğin zian ettiyi qadının öz amma erkeğe üvey olan qızıyla evlənəbilir denmiş.

Malik ile Hicazlılardan nakledilen sahih görüş de şudur: Zinanın bu bakımdan bir hükmü yoktur. Çünkü yüce Allah; "Eşlerinizin anaları" diye buyurmaktadır. Halbuki kendisiyle zina ettiği kadın, kendi hanımının anneleri arasında olmadığı gibi, onun kızı da himayesi altına aldığı üvey kızlarından, (rebâîbinden) değildir. Bu Şafiî ve Ebû Sevr'in de görüşüdür. Çünkü zina halinde mehir, iddet, vücudu, miras, çocuğun nesebinin İlhakı kalkıp, bunun yerine had vacib olduğundan zina hakkında, caiz olan nikâhın hükmü gibi hüküm vermek de ortadan kalkar.

Darakutnî, Zühriden, o, Urve'den, o da Aişe'den gelen bir hadiste Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etmektedir: Rasulullah (sav)'a bir kadın ile zina edip o kadınla yahut onun kızıyla evlenmek isteyen bir adam hakkında soru soruldu da, o da şöyle buyurdu: "Haram bîr iş helâli haram kılmaz. Ancak nikâh ile olan haram kılar."

Öbür görüşün lehine delillerden birisi de, Peygamber (sav)'ın Cüreyc'e dair verdiği haberde yer alan şu ifadelerdir: "Ey çocuk, baban kimdir?" diye sorulunca o da: Falan çobandır demiş. İşte bu, zinanın helâl ilişkinin haram kıldığı gibi haram kıldığına delildir.
Dolayısıyla kendisiyle zina edilen kadının annesi de, kızları da, zina eden kişinin babalarına da çocuklarına da helâl değildir. Bu aynı zamanda Îbnü'l-Kasım'ın el-Müdevvene'deki kayıdıdır. Yine bu hadis, zina eden kişinin suyundan yaratılan kızın annesiyle zina edene helâl olmayacağının da delilidir. Meşhur olan görüş de budur.

Peygamber şöyle buyurmuştur: "Bir kadının fercine ve onun kızınınkine bakan adama Allah, (rahmet nazarı ile") bakmaz." Burada ise Peygamber, haram ile helâl arasında herhangi bir fark gözetmemiştir.


Hakkani'nin notu: Elmeddin bax yuxardaki bu hədisdə də "kişi bir gerdeğe girdiği bir kadının kızıyla gerdeğe giremez" deniyor ve bu gərdəyin nikahla ya da zian ilə olması arasında fərq gözətilmir.Fərcinə baxdığınız bir qadının fərcinə baxmax hadi haramkən,kişinin zinadan olan öz qızıyla evlənməsi necə caiz olabilər? Aşağıdaki hədisdə eyni anlamdadır.


Yine bir başka yerde şöyle buyurmaktadır: "Allah, bir kadının örtüsünü açan, aynı şekilde onunda kızının örtüsünü açan kimseye (rahmet nazarıyla) bakmaz."
İbn Huveyzimendâd der ki: İşte bundan dolayı biz şunu söyledik: Öpmek ve sair faydalanma şekilleri haramlığı yaygınlaştırır. Abdulmelik el-Mâcişûn der ki: O kadın (yani kendisiyle zina edilen kadının annesi ya­hut kızı) helâldir. Sahih olan da budur. Çünkü yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Ve o sudan bir insan yaratandır. Ondan neseb akrabalığı ve sihri akrabalar yarattı."(el-Furkan, 25/54) Bundan maksat ise, ileride Furkan Sûresi'nde (54. âyet 2. başlıkta) açıklanacağı üzere sahih nikâhtır. Bu iki mesele ile ilgili olarak nakledilen hadisi şerifte delil yönü ise, Peygamber (sav)'ın Cüreyc'den, onun zinadan olma oğlu, zina edene nisbet etmiş olduğunu nakletmesi, Allah'ın da Cüreyc için izhar ettiği harikulade bir olay olan çocuğun konuşup bunun böyle olduğuna tanıklık etmesi ile, bu nisbeti de tasdik etmesi, diğer taraftan Peygamber (sav)'ın da bunu, Cüreyc'den, onu övmek ve kerametini ortaya koymak sadedinde haber vermiş olmasıdır. Buna göre böyle bir nisbet, hem yüce Allah'ın tasdiki ile, hem Peygamber (sav)'ın bunu haber vermesiyle sahih olarak ortaya çıkmaktadır Böylelikle hem evlatlık hem de buna dair hükümler sabit olmaktadır.

Hakkani'nin notu: Abdulmelik el-Mâcişûn'un sözü "kişi zina ettiği kadının başka bir erkekten olan kızı ile evlenebilir" anlamındadır. Diğer türlü anlamak kişinin sapıklığındandır.

Denilse ki; Buna göre evlatlığın ve babalığın diğer hükümleri olan karşılıklı miras alma, velayet ve diğer hükümlerin de cereyan etmesi gerekir Müslümanlar, bu tür iki kişi arasında karşılıklı miras almanın sözkonusu olamayacağını ittifakla kabul etmişlerdir. O halde böyle bir nisbet sahih değildir.

Buna cevap şudur: Evet, bu husus bizim sözünü ettiğimiz noktaları da gerektirir. Bununla birlikte haklarında icmaın gerçekleştiği hükümleri de istisna etmemiz gerekir, İstisnanın dışında kalan diğer hususlar İse o delilin ifade ettiği asıl üzere kalmaya devam eder.

Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.


Hakkani'nin notu: Elmeddin yuxarıdaki açiqlamalardan anladığıma görə kişi Nisa-23.ayə ilə sabit olduğu üzərə öz kızı ilə evlənəməz.Bu qız istər zinadan istər nikahtan doğmuş olsun fərq etməz.Yine kişi nikahı altında bulunan qadının başqa bir kişiden olma qızı ilə də evlənəməz.Hətta zənn edərsəm kişi annesini boşasa belə kendi üvey kızı ilə evlənəməz.Ancaq bəzi alimlərə görə kişi ,zina ettiyi bir qadının başqa bir kişiden olma qızı ya da qız qardaşı,annesi gibi qadınlarla evlənəbilir.Fəqət bəzi alimlərə görə bu da caiz deyildir.

Allahu Alem



#63933 Öz qızı ilə evlənmək!

Написано Hakkani 19 октября 2010 - 22:00

ifk suçu nədi? bu söhbətin ifk suçuna nə dəxli var?

Hasan-i Basri dedi ki: Bir kimseden bəhs edildiyi zaman bu üç durumdan birine düşülmüş olunur:Qıybət, iftira ve ifk.Qıybet,bir kişide bulunan bir özelliyi; iftira ise onda bulunmayan
bir özelliyi söylemekdir. İfk isə sənə ulaşan bir xəbəri başqalarına axtarmaqdır.
İmam Gazali, Dilimizə Nasıl Sahip Çıkabiliriz, Polen Yayınları, shf. 81



#63410 Öz qızı ilə evlənmək!

Написано Hakkani 12 октября 2010 - 22:52


Malikî ve Şafii alimlerine göre, zina ile hürmet-i musahere meydana gelmez, zina ile hiçbir hukukî unsur oluşmaz. Bu sebeple, bir kimse zina ettiği kadının annesiyle, (kendisinden de olsa) kızıyla evlenebilir.
İmam Şafi’nin, zina sonucu doğan bir kızla o kızın babasının evlenebileceğine dair fetva verdiği doğru mudur? Bu konunun aslı nedir?

verdiğin kinkteki bilgiler şunlar:

Bir hakikati ifade etse bile, bazı üsluplar maalesef yapıcı olmaktan ziyade tahribat tarafları daha fazla oluyor. Bu konu da bunun canlı bir misalidir. Şimdi konuyu İslam hukukçularının gözüyle görelim. Burada özellikle ehlisünnetin dört mezhebinin görüşlerini ortaya koymaya çalışacağız:

Tartışma konusunun özeti şudur:
Zinanın hukukî bir değer ifade edip etmemesi. Yani, zina fiilinden doğan sonuçlarla normal meşru nikah fiilinden doğan sonuçların aynı olup olmaması.

Bu ilkeye bağlı olarak, zina fiilinin -İslam hukuku açısından- miras, sıhriyet, mahremiyete sebep olup olmayacağı, hangi kategoride yer alacağı hususu, bu dört mezhep alimleri arasında tartışmalı bir konudur.

Örneğin, İmam Azam ve İmam Muhammed’e göre, kişi zina ettiği hamile kadınla evlenemez. Fakat başka birisi bu zinadan gebe kalmış bir kadınla nikah akdi kıyabilir. (Halbuki meşru nikahtan hamile kalan kadın, doğum yapmadan onunla evlenmek caiz değildir). Çünkü, zinanın bir değeri yoktur. Buna mukabil İmam Ebu Yusuf ile İmam Züfer’e göre, zinadan da olsa hamile bir kadın çocuğu doğurmadan onunla evlenmek caiz değildir.(bk. V. Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 7/149-150).

Konumuza gelirsek, bir kadınla evli olan kimsenin, o kadının usul ve furuuyla/kızıyla torunuyla, annesiyle, nenesiyle evlenmesi asla caiz değildir. Bu husus dört mezhebin ittifak ettiği bir konudur. Ancak, gayrımeşru bir fiilden doğan kadının kızları vs. de buna dahil olup olmadığı hususunda farklı görüşler vardır:

Hanefî ve Hanbelî mezhebine göre, zina ile de olsa gerçekleşen cinsel ilişkilerden “hürmet-i musahere” meydana gelir. Buna göre, bir insan zina ettiği bir kadının annesiyle, kızıyla evlenemez. Yine, zina yoluyla kendisinden olan kızıyla evlenemez. Bu alimlerin dayandıkları iki delil vardır:

Birincisi: Rivayet edilen şu hadistir: Bir adam Resulullah(a.s.m)’a gelerek “Ben cahiliye devrinde bir kadınla zina etmiştim, şimdi onun kızıyla evlenebilir miyim?” diye sordu. Efendimiz: “Bunu uygun görmüyorum. Annesinden gördüklerini kızından da görmen yakışmaz” diye buyurdu. Bu hadiste, zinadan hürmet-i musaherenin olduğuna işaret edilmiştir.

İkincisi: Zina da meşru evlilik gibi çocuğun olmasına vesiledir. Öyleyse meşru nikahla evli olduğunuz kadının kızıyla evlenmeniz caiz olmadığı gibi, zinadan meydana gelen çocukla da evlenmek caiz değildir.(bk. Zuhaylî, 7/134-35).

Bazı alimlere göre, bu iki delil de yetersizidir. İlgili hadis rivayeti, mürsel ve munkatı olup zayıftır. Zayıf hadisler şer’î hükümlerin illeti olamaz. İkinci delilleri de isabetli değildir.

Normal evliliği zina ile kıyaslamak kıyas-ı maalfarıkdır/ortak benzetme yönü bulunmayan bir karşılaştırmadır. Çünkü, zina eden kimseye had cezası tatbik edildiği gibi, zina ile nesep de sabit olmaz. Bu konuda İmam Şafii’nin İmam Muhammed’e söylediği şu sözleri manidardır: “Meşru evlilik övgüye layık görülmüş, zina ise recmedilmeye değer bulunmuştur. Bu ikisi hangi yönden birbirine benziyor?”(bk. a.g.y).

Malikî ve Şafii alimlerine göre, zina ile hürmet-i musahere meydana gelmez, zina ile hiçbir hukukî unsur oluşmaz. Bu sebeple, bir kimse zina ettiği kadının annesiyle, (kendisinden de olsa) kızıyla evlenebilir.

Aşağıdaki delil olarak ileri sürülen ayet hadis ve kıyasların konu ile alakasını anlayabilmiş değilim. Zerre miktarınca alakası yok. Bir adamın zina ettiği bir kadının kızıyla evlenme hakkına sahip olması, nasıl olur da bir kişinin gayri meşru yoldan da olsa kendi özbeöz kızı ile evlenmesine delil olabilir? SubhanAllah!

Bu alimlerin dayandığı dört delil vardır:

Birincisi: Bir rivayete göre, bir adam zina ettiği bir kadının kendisiyle veya kızıyla evlenmek istediğini Peygamberimiz (a.s.m)’e sorunca, “Haram, helalı haram kılmaz. Haram ancak nikah sebebiyle meydana gelir” buyurdu. (bk. İbn Mace, Nikah, 63). Bu rivayet zayıf olmakla beraber, bir kısım sahih rivayetlerle desteklenmiştir.

Nitekim, bir hadis rivayetine göre Efendimiz (a.s.m) şöyle buyurmuştur:

“Kırbaçlanan bir zinakar ancak kendisi gibi biriyle evlenebilir.”(Ebu Davud, Nikah,4; Ahmed b. Hanbel, 2/324). Yine Ahmed b. Hanbel, ve Taberanî’nin rivayet ettiğine göre, zina etmiş bir kadınla evlenmek isteyen bir adamın durumunu soranlara, Hz. Peygamber (a.s.m): “Zina eden kadınla ancak zina eden bir erkek veya bir müşrik evlenebilir.” mealindeki ayeti okumuştur. Heysemî, İbn Hanbel’in rivayetinin sahih olduğunu söylemiştir.(bk. Mecmau’z-Zevaid, 7/73-74).

İşte bu rivayetler zinanın hukukî bir tesire sahip olmadığını göstermektedir.

İkinci delilleri: Musahere, yabancıları akraba yapan bir nimettir. Halbuki zina yasaklanan bir cürümdür, nimet olmakla hiçbir alakası yoktur. O halde, meşru nikahla bir tutulamaz.

Üçüncüsü: Hurmet-i musaherenin bir hikmeti, erkekle kadın arasında güven ortamını temin etmek, birbirlerinin yakın akrabalarıyla tereddüde mahal vermeyecek şekilde sıcak bir ortamı paylaşmaktır. Halbuki zina ile birbirine yaklaşanlar için böyle bir şey söz konusu değildir. Yabancılıkları yine devam eder. İslam hukuku açısından, kişi, zina ettiği kadının nafakasını vermekle yükümlü değildir. Birbirlerinin eşi olarak kabul edilemezler. Aralarında miras hukuku cereyan etmez. O halde zina ile hurmet-i musaherenin meydana gelmesi düşünülemez.

Dördüncüsü: Allah Kur’an’da evlenmesi haram olanları saydıktan sonra “Bunların dışındakilerle evlenmek size helal kılındı...”(bk. Nisa, 4/23-24) hükmüne yer vermiştir. Yasaklanalar arasında “zina ilişkisine” yer verilmediğine göre, onunla hürmet-i musaherenin meydana gelmeyeceğini açıkça göstermektedir.


bu ayetin de başlık ile alakasını anlamadım. ayetin tam metni şöyle:
4-23- Sizlere, analarınız, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeşlerinizin kızları, kızkardeşlerinizin kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle gerdeğe girdiğiniz kadınlarınızin yanınızda kalan üvey kızlarınız ki onlarla gerdeğe girmemişseniz size bir engel yoktur, öz oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi bir arada almak suretiyle evlenmek, -geçmişte olanlar artık geçmiştir- size haram kılındı. Doğrusu Allah bağışlar ve merhamet eder.

Allah bu ayette zifafa girdiğimiz kadınların, biz onlarla zifafa girmeden onlarca yıl önce doğmuş kızları ile evlenmemizi haram etmişken, nasıl olur da bu ayet nikahsız olarak zifafa girdiğimiz kadınlardan doğan kızlarımızla evlenmemize izin verildiği şeklinde yorumlanır? ayette evlenilmesi yasak olan ikinci kısım kadınlardan "kızlarınız" diye bahsediliyor. Burdan da kişinin her ne şekilde bir birleşmeden doğarsa doğsun öz kızı ile evlenmesinin haram olduğu ortaya çıkar. Bence yazı içindeki "bir kimse zina ettiği kadının annesiyle, (kendisinden de olsa) kızıyla evlenebilir." cümlesindeki parantez içi ifade aklı başında hiçkimsenin kullanabileceği bir ifade değildir. Mezheb imamlarından hiçbirinin buna izin vereceğini sanmıyorum. Verdilerse bile bu onların hatası olup hesapları Allah'a aittir. Allahu Alem

Bununla birlikte Şâfiîlerde bu çeşit sıhrî hısımlarla evlenmek mekruh sayılmıştır


(el-Cassas, Ahkâmü'l-Kur'ân, ll, 137; eş-Şîrazî, el-Muhezzeb, l l, 45; eş-Sevkânî, Neylü'l-Evtâr, VI, 57; Bilmen, Istilâhât-ı Fıkhiyye Kâmusu, II, 97)


Not:Lütfen Türkçe yazmama izin verin Azeriçe tam sözümü çatiramiyorum tşk
[/size][/color]


Рейтинг@Mail.ru