Sən dediyin tərcümədə, türkçə tapdım təfsiri. Amma bura yaza bilmərəm. Sadəcə görürəm bayaqdan hansı hissəni demək istəyirsən. Ona aid.Şair bilmirəm sən hansı tərcümədən həmin ayəni gətirdin.Sənin gətirdiyin tərcümə ilə bu tərcümə tamam fərqlidir.
Gördüyün kimi burda 2 şeydən danışılır bir ləğvdən bidə unutmaqdan.
106- Biz bir ayeti neshedersek veya unutturursak, ondan daha hayırlısını veya onun benzerini getiririz. Allah'ın her şeye kadir olduğunu bilmedin mi?
.......
"...unutturursak..." Bu ifadenin orjinali "nunsiha" şeklinde okunmuştur.
Yukarıda da açıkladığımız gibi bu kelime, "hatırdan ve
bilgiden giderme" anlamına gelen "insâ" kalıbının çekimli hâlidir.
Bu ifade geneldir ya da mutlaktır, sırf Peygamber efendimize
(s.a.a) özgü değildir. Daha doğrusu Peygamberimizi kapsamaz bile.
Çünkü yüce Allah onunla ilgili olarak şöyle buyuruyor: "Sana
okutacağız ve sen unutmayacaksın. Yalnız Allah'ın dilediği başka."
(A'lâ, 6-7) Bu ayet Mekke inişlidir. Nesh meselesini içeren ayet
ise, Medine inişlidir. Bu yüzden, "sen unutmayacaksın." sözünden
sonra "unutma" olgusunun gerçekleşmesi doğru olmaz.
İfadenin "Yalnız Allah'ın dilediği başka." şeklinde bir istisna
içermesine gelince, bu da tıpkı şu ayet-i kerimedeki istisnaya
benzemektedir: "Gökler ve yer durdukça onlar orada sürekli
kalacaklardır. Ancak Rabbin dilerse başka. Bu, kesintisiz bir
bağıştır." (Hûd, 108) Buradaki istisnaya, yapabilirliği vurgulamak
amacıyla yer verilmiştir. Yani değiştirme gücünün her zaman
kalıcılığını sürdürdüğü dile getirilmiştir. Şayet bu istisna dışarıda
kalan farklı bir durumun varlığını gösterme amacına yönelik olsaydı,
o zaman "Sen unutmayacaksın." şeklindeki minnet bildiren
ifadenin bir anlamı olmazdı.
Çünkü hatırda bulundurma ve ezberleme yeteneğine sahip
tüm insanlar ve hayvanlar bir şeyi hatırlarında bulundurabilir ve
unutabilirler. Bunların hatırda tutmaları ve unutmaları yüce Allah-
'ın iradesine bağlıdır. Peygamberimiz (s.a.a) de, "Sana okutacağız..."
ifadesdiyle kendisine yönelik yapılacağı bildirilen okutma ve
unutturmama lüt-fundan önce, bu durumdaydı. Bundan önce o da
herkes gibi Allah'ın iradesiyle hatırlar ve O'nun iradesiyle unuturdu.
Şu hâlde ifadedeki istisna, yüce Allah'ın yapabilirliğini vurgulamaktan
başka bir amaca yönelik değildir. Yani, biz sana okutacağız
ve sen hiçbir zaman unutmayacaksın. Buna rağmen Allah
okuttuğunu sana unutturma gücüne sahiptir.
"Unutturursak." ifadesinin orijinali "nensehâ" şeklinde de okunmuştur.
Fiilin bu çekimi "nesie / nesîen" -yani, erteledi- kalıbından
gelir. Bu durumda ayetin anlamı şöyle olur: "Biz, bir ayeti
gidermek suretiyle neshedersek veya ortaya çıkışını geciktirmek
suretiyle ertelersek, ondan daha iyisini ya da bir benzerini getiririz."
Ayetler üzerinde, öne alma ya da erteleme şeklinde beliren ilâhî
tasarruf, bir kemalin ve-ya maslahatın elden gitmesini
gerektirmez. Maksadın ilâhî tasarrufun sürekli kemal ve maslahat
doğrultusunda geliştiğini vurgulamak olduğunun kanıtı, şu ifadedir:
"Ondan daha hayırlısını veya onun benzerini." Çünkü hayırlılık,
ancak varolan şeyin mükemmelliği ya da konulan hükmün yararlılığı
durumunda söz konusu olabilir. Bu durumda varolan şey
ya ötekisine denk olur ya da hayırlılık noktasında ondan daha ileri
düzeyde olur. Artık meseleyi anlamış olmalısın.
..................
ed-Dürr'ül-Mensûr tefsirinde, Abd b. Humeyd'in, Ebu Davud'un
Nasih adlı eserinde ve İbn-i Cerîr'in Katade'ye dayanarak şu rivayeti
tahric ettikleri belirtilir: "Ayet ayeti neshederdi. Allah'ın Nebisi
bir ayet, bir sure ve bir surenin Allah'ın dilediği kadarını okurdu.
Sonra Allah onu kaldırır ve Peygamberine unuttururdu. Bu hususla
ilgili olarak Peygamberine hitaben şöyle buyuruyor yüce Allah, 'Biz
bir ayeti neshedersek veya unutturursak, ondan daha hayırlısını...
getiririz.' Nesh olayında bir hafifletme, bir ruhsat, bir emir ve
bir yasaklama söz konusudur."
Ben derim ki: ed-Dürr'ül-Mensûr tefsirinde ayetin orijinalinde
geçen "nunsihâ" kelimesinin anlamı ile ilgili birçok rivayet nakledilmiştir.
"Unutturursak" sözünün açıklaması sırasında vurguladığımız
gibi, bunların tümü de Kur'ân'ın mesajına ters niteliktedirler;
dolayısıyla reddedilmelidir.